Hz Muhammed'in [S.A.V] HayaTı
3 posters
*/* Tv DiziLeRi & EĞLenCeLi FoRum Mekanı *\* :: «º))))»«·´¯`·HeR TeLdeN·´¯`·¸»«((((º» :: İsLam BöLümü :: PeygambeRLeR HayaTı :: Hz MuHaMMeT [S.A.V]
1 sayfadaki 1 sayfası
Hz Muhammed'in [S.A.V] HayaTı
HZ. MUHAMMED (S.A.S.)'İN HAYATI (571-632)
PEYGAMBERIMIZIN DOGUMU
Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.
PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A GELDI
Peygamberimiz
doğduğunda bazı hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazılarını söyle
sıralayabiliriz: Peygamberimiz, Anadan Sünnetli ve göbeği kesik olarak
doğdu. Peygamberimiz doğarken, çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip
ellerini ,yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak
doğdu.Peygamberimiz doğduğu zaman ,bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu
yıldızın doğduğu gece,Ahmed doğmuştur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi
Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına
bildirmişlerdir.
Peygamberimiz doğduğu gece Kisranin sarayından
on dört şerefe yıkıldı İranlıların,bin yıldan beri hiç sönmeden yanan
Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su
bastı.Iran Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında
gördü,ve telaşa düştü.
PEYGAMBERIMIZIN BABASI HZ.ABDULLAH
Peygamberimizin
babası Hz. Abdullah Kureyş’in ileri gelen delikanlılarından idi. Güzel
yüzlü,iki gözü arasında peygamberlik nurunu taşıyordu.Mekkenin bütün
genç kızları onunla evlenmek için can atarlardı.Babasına o kadar
itaatliydi ki babasının izinden hiç çıkmazdı.Hatta birinde babası
Abdulmuttalip Allaha dua etmiş ve ``Allahım eğer bana on erkek evladı
verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim``demiş ,on evladı
olunca da Allaha verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullahı kurban etmek
istemiştir.Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir
Etraftan yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vaz geçmiş onun
yerine 100 Adet Deve kurban etmiştir. Hz. Abdullah hz. Amine ile
evlendikten Kısa bir müddet sonra gittiği ticaret kervanından dönerken
yolda hastalandı. Medine’de dayısı Beni Adiy bin. Neccarin yanında bir
ay hasta aldıktan sonra vefat etti.Hz. Abdullah vefat ettiği zaman
Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı.
PEYGAMBERIMIZIN SÜT ANNEYE VERILISI
Yeni doğan çocukları süt anneye vermek; Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi.
Bu
da; kadınların kocaları ile daha iyi meşgul olmalarını ve çocuklarında
,özellikle ,havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun
tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler arasında,
sağlam vücutlu,siki etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz
konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.
Mekke çevresinde ve
Harem içinde oturan kabilelerden Süt annesi olanlar, her yıl iki defa,
yaz ve güz olmak üzere Mekke`ye gelirler,çocukları alıp götürürlerdi.
Peygamber efendimizi(A.S) Ben`i Sa`d b.Bekr kabilesinden Süt annesi Halime hatun götürdü.
Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır::
Abdullah b. Haris,Üneyse binti.Haris,Şeyma bint-i Haris.
Peygamberimizi
Yetim olduğu için Arap kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine
götürecek çocuk bulamayan Halime, eli bos gitmemesi için peygamberimizi
kabul etmişti.Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve Ailesinin yaşam
tarzı bir anda değişti.
Bunlardan bazılarını Halimenin dilinden
dinleyecek olursak; Halime Hatun der ki;`` İçinde bulunduğumuz kuraklık
ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Ben, kır merkebimin
üzerinde idim.Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı,bize bir damla süt
vermiyordu.
Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol
arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu.Nihayet Mekke’ye varıp emdirilecek
oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi
almak istemiyor,ondan uzak duruyorduk. Çünkü, bizler emdireceğimiz
çoçuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı
bekliyorduk.
Bir ara Muhammed in dedesi Abdulmuttaliple karşılaştım,bana; İsmin nedir ?diye sordu.
Halime
dedim. Bana;Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek
için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için
kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben ,``bana biraz müsaade ette
kocama bir danışayım``dedim.
Hemen kocamın yanına döndüm,ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım.
Muhammed
bize gelince,evimiz öyle bereketlendi ki kocam la hayretler içinde
kaldik.Sütü çekilmiş olan devemizde sütler fazlaca akmaya, zayıf olan
merkebimizi,yolda başka hiç bir binek hayvan geçememeğe,davarlarımıza
inen süt hiç bir davara inmemeye başladı.
Peygamberin Çocukluğu
daha değişikti. Daha iki Aylık iken,her tarafa yuvarlanmaya
çalışıyordu.Üç Aylık olunca Day durmaya çalışıyordu.Dört Aylık olunca,
duvara tutunup yürüyordu.Beş Aylık olunca bir yere tutunmadan
yürüyebiliyordu.Altı Ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı.Yedi
Aylık iken her tarafa gidebiliyor,koşabiliyordu. Sekiz Aylık
iken,konuşuyor,konuşulanı anlayabiliyordu.On Aylık iken Ok
atabiliyordu. İki Yılı doldurduğu zaman,oldukça, iri ve gösterişli bir
çocuk olmuştu.Onu Annesine götürdük, Amma,biz,Onun yüzünden gördüğümüz
hayır ve bereketten dolayı, Yanımızda bir müddet daha tutmaya çok
istekli bulunuyorduk.
HZ.AMINENIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI
Hz.
Amine Peygamberi de yanına alarak Medine’deki Neccar oğullarından olan
Dayılarını ziyarete gitti. Orada peygamberle, bir ay kadar misafir
oldular.
Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce onu devamlı
kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı. Hz. Amine
Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya
başladı Ve acilen Mekke ye dönmek için yola koyuldular.
Hz.
Amine, Mekke’ye gelirken, yolda hastalanıp Evba köyünde
durakladi.Başucunda duran Peygamberimizin yüzene baktı.Sonra da söyle
hitap etti:
``Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah in lutfu
ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu!Allah,
Seni,mübarek ve devamlı kilsin! Eğer rüyada gördüklerim doğru
çıkarsa,Sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından,Adem oğullarına helal
ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle
birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de,
esirgeyecek,alıkoyacaktır.
Her canlı varlık ölecektir. Bende
öleceğim.Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul
doğurmuş,arkamda hayırlı bir anı bırakmış bulunuyorum demiştir.
Ve hz. Amine Ebva da vefat etti.Hazret-i Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi.
Dünyada,böylece
Babasız ve Annesiz kalan Peygamberimizi,yüce Allah,hamisiz bırakmadı:
Önce dedesi Abdulmuttalibin yanında, sonra da amcası Ebu Talib-in
yanında kaldı. Peygamberimiz, sekiz yaşına kadar,Dedesi Abdulmuttalibin
yanında,sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib-in yanında kaldı.
PEYGAMBERIMIZIN TICARET HAYATINA ATILISI
Kureyşliler,
öteden beri ticaretle uğraşırlardı. Ticaretle uğraşmayanların
ise,ellerinde hiç bir şeyleri bulunmazdı. Peygamberimizin de, hazreti
Hatice hesabına ticarete başlamadan önce, ticaretle uğraştığı olmuştur.
Nitekim, Said b.Ebu Saib, Islamiyetten önce Peygamberimizin ticaret
ortağı idi.Peygamberimizin,ticaret yapmak için, sermayesi
olmadığından,hazreti Hatice peygamberimizi ücretle tuttu ve
Kureyşilerden tuttuğu, başka bir zatıda, Peygamberimizin yanına kattı.
Hazreti Hatice yapacağı her sefer için, Peygamberimize, ücret olarak
genç ve yiğit birer erkek deve veriyordu. Peygamberimiz, Hazreti
Hatice`nin ticaret Malını Şam`a götürmek için ,ilk defa dört tane erkek
ve genç deveye anlaştılar. Peygamberimizle Kervan halkı Şam`a gitmek
için yola koyuldular: Şam topraklarından Busraya vardıklarında
peygamberimiz orada getirdiği bütün malları çok karlı bir şekilde satıp
alacaklarını aldıktan sonra,Mekke’ye yardımcısı olan Meysele ile
birlikte geri döndü.
PEYGAMBERIMIZIN EVLENMESI
Peygamberimiz
hazreti Hatice adına ticaret yaparken, Peygamberimizdeki harikulade
halleri görmüş ve yardımcısı Meysele ile Peygamberimize evlilik teklif
etmişti. Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek Kureyşlilerin en soylu
kadınlarından olan hazreti Hatice ile evlendi.
PEYGAMBERIMIZIN COCUKLARI
Peygamberimizin,
hazreti Haticeden,iki erkek çocuğu,dört kız çocuğu doğmuştur Isimleri
şöyleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep,Rukayye ,Ümmü Külsüm,Fatima ve
Cariyesi Mısırlı Maria`dan doğan Ibrahim`dir.
KABENIN KUREYŞILERCE YENIDEN YAPILISI VE PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI
Bir
Kadın, Kabe Hareminde buhurdanlıkta Öd ağacı yaktığı sırada ,
buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kâbenin kat kat olan örtüsü
tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan gevşeyip
çatlamış bulunuyordu. Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ilede
Kâbenin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti.
Bunun
icin,Kureysliler Kabenin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve
üzerinede,tavan çatmak istiyorlar,fakat, yıkmağa kalkarlarsa azaba
ugrayabileceklerinden korkuyorlar,aralarinda meşvere ediyorlardı.
Am
bu sırada Rum tüccarlarından birisine Ait olan inşaat malzemesi yüklü
bir gemi Cüdde sahillerinde parcalandi,bunu fırsat bilen Kureyşliler
aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kabe inşaası için gerekli
malzemeleri almış oldular.Ve Kâbenin inşaatına başladılar.
Hacerül
Esved taşı yerine konulacağı zaman kabileler ,birbirleriyle
anlaşamadılar. Hatta işi okadar ilerlettiler ki aralarında kavga
yapmaya çok az bir zaman kaldı. Kureyşiler, Bu iş üzerinde, dört veya
beş gece durdular. Sonra Kureyşin yaşlılarından Ebu Ümeyye b. Mugire
bir teklifte bulundu;
Teklifine göre ,mescidin kapısından giren
ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı. Bütün kavmin uluları bu
teklifi kabul ettiler.
Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi, bütün kureyşliler el çırparak El-Emin`in hakemligine razıyız dediler.
Peygamberimiz
de hakemlik yaparken bütün kabilelerden birer kişi alarak Hacerul
Esved-i bir beze koydurdu,ve onu konulacak yere getirttikten sonra
besmele çekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi yerine koymuş oldu.
PEYGAMBERIMIZIN DOGUMU
Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.
PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A GELDI
Peygamberimiz
doğduğunda bazı hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazılarını söyle
sıralayabiliriz: Peygamberimiz, Anadan Sünnetli ve göbeği kesik olarak
doğdu. Peygamberimiz doğarken, çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip
ellerini ,yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak
doğdu.Peygamberimiz doğduğu zaman ,bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu
yıldızın doğduğu gece,Ahmed doğmuştur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi
Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına
bildirmişlerdir.
Peygamberimiz doğduğu gece Kisranin sarayından
on dört şerefe yıkıldı İranlıların,bin yıldan beri hiç sönmeden yanan
Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su
bastı.Iran Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında
gördü,ve telaşa düştü.
PEYGAMBERIMIZIN BABASI HZ.ABDULLAH
Peygamberimizin
babası Hz. Abdullah Kureyş’in ileri gelen delikanlılarından idi. Güzel
yüzlü,iki gözü arasında peygamberlik nurunu taşıyordu.Mekkenin bütün
genç kızları onunla evlenmek için can atarlardı.Babasına o kadar
itaatliydi ki babasının izinden hiç çıkmazdı.Hatta birinde babası
Abdulmuttalip Allaha dua etmiş ve ``Allahım eğer bana on erkek evladı
verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim``demiş ,on evladı
olunca da Allaha verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullahı kurban etmek
istemiştir.Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir
Etraftan yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vaz geçmiş onun
yerine 100 Adet Deve kurban etmiştir. Hz. Abdullah hz. Amine ile
evlendikten Kısa bir müddet sonra gittiği ticaret kervanından dönerken
yolda hastalandı. Medine’de dayısı Beni Adiy bin. Neccarin yanında bir
ay hasta aldıktan sonra vefat etti.Hz. Abdullah vefat ettiği zaman
Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı.
PEYGAMBERIMIZIN SÜT ANNEYE VERILISI
Yeni doğan çocukları süt anneye vermek; Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi.
Bu
da; kadınların kocaları ile daha iyi meşgul olmalarını ve çocuklarında
,özellikle ,havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun
tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler arasında,
sağlam vücutlu,siki etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz
konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.
Mekke çevresinde ve
Harem içinde oturan kabilelerden Süt annesi olanlar, her yıl iki defa,
yaz ve güz olmak üzere Mekke`ye gelirler,çocukları alıp götürürlerdi.
Peygamber efendimizi(A.S) Ben`i Sa`d b.Bekr kabilesinden Süt annesi Halime hatun götürdü.
Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır::
Abdullah b. Haris,Üneyse binti.Haris,Şeyma bint-i Haris.
Peygamberimizi
Yetim olduğu için Arap kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine
götürecek çocuk bulamayan Halime, eli bos gitmemesi için peygamberimizi
kabul etmişti.Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve Ailesinin yaşam
tarzı bir anda değişti.
Bunlardan bazılarını Halimenin dilinden
dinleyecek olursak; Halime Hatun der ki;`` İçinde bulunduğumuz kuraklık
ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Ben, kır merkebimin
üzerinde idim.Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı,bize bir damla süt
vermiyordu.
Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol
arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu.Nihayet Mekke’ye varıp emdirilecek
oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi
almak istemiyor,ondan uzak duruyorduk. Çünkü, bizler emdireceğimiz
çoçuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı
bekliyorduk.
Bir ara Muhammed in dedesi Abdulmuttaliple karşılaştım,bana; İsmin nedir ?diye sordu.
Halime
dedim. Bana;Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek
için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için
kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben ,``bana biraz müsaade ette
kocama bir danışayım``dedim.
Hemen kocamın yanına döndüm,ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım.
Muhammed
bize gelince,evimiz öyle bereketlendi ki kocam la hayretler içinde
kaldik.Sütü çekilmiş olan devemizde sütler fazlaca akmaya, zayıf olan
merkebimizi,yolda başka hiç bir binek hayvan geçememeğe,davarlarımıza
inen süt hiç bir davara inmemeye başladı.
Peygamberin Çocukluğu
daha değişikti. Daha iki Aylık iken,her tarafa yuvarlanmaya
çalışıyordu.Üç Aylık olunca Day durmaya çalışıyordu.Dört Aylık olunca,
duvara tutunup yürüyordu.Beş Aylık olunca bir yere tutunmadan
yürüyebiliyordu.Altı Ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı.Yedi
Aylık iken her tarafa gidebiliyor,koşabiliyordu. Sekiz Aylık
iken,konuşuyor,konuşulanı anlayabiliyordu.On Aylık iken Ok
atabiliyordu. İki Yılı doldurduğu zaman,oldukça, iri ve gösterişli bir
çocuk olmuştu.Onu Annesine götürdük, Amma,biz,Onun yüzünden gördüğümüz
hayır ve bereketten dolayı, Yanımızda bir müddet daha tutmaya çok
istekli bulunuyorduk.
HZ.AMINENIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI
Hz.
Amine Peygamberi de yanına alarak Medine’deki Neccar oğullarından olan
Dayılarını ziyarete gitti. Orada peygamberle, bir ay kadar misafir
oldular.
Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce onu devamlı
kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı. Hz. Amine
Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya
başladı Ve acilen Mekke ye dönmek için yola koyuldular.
Hz.
Amine, Mekke’ye gelirken, yolda hastalanıp Evba köyünde
durakladi.Başucunda duran Peygamberimizin yüzene baktı.Sonra da söyle
hitap etti:
``Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah in lutfu
ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu!Allah,
Seni,mübarek ve devamlı kilsin! Eğer rüyada gördüklerim doğru
çıkarsa,Sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından,Adem oğullarına helal
ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle
birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de,
esirgeyecek,alıkoyacaktır.
Her canlı varlık ölecektir. Bende
öleceğim.Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul
doğurmuş,arkamda hayırlı bir anı bırakmış bulunuyorum demiştir.
Ve hz. Amine Ebva da vefat etti.Hazret-i Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi.
Dünyada,böylece
Babasız ve Annesiz kalan Peygamberimizi,yüce Allah,hamisiz bırakmadı:
Önce dedesi Abdulmuttalibin yanında, sonra da amcası Ebu Talib-in
yanında kaldı. Peygamberimiz, sekiz yaşına kadar,Dedesi Abdulmuttalibin
yanında,sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib-in yanında kaldı.
PEYGAMBERIMIZIN TICARET HAYATINA ATILISI
Kureyşliler,
öteden beri ticaretle uğraşırlardı. Ticaretle uğraşmayanların
ise,ellerinde hiç bir şeyleri bulunmazdı. Peygamberimizin de, hazreti
Hatice hesabına ticarete başlamadan önce, ticaretle uğraştığı olmuştur.
Nitekim, Said b.Ebu Saib, Islamiyetten önce Peygamberimizin ticaret
ortağı idi.Peygamberimizin,ticaret yapmak için, sermayesi
olmadığından,hazreti Hatice peygamberimizi ücretle tuttu ve
Kureyşilerden tuttuğu, başka bir zatıda, Peygamberimizin yanına kattı.
Hazreti Hatice yapacağı her sefer için, Peygamberimize, ücret olarak
genç ve yiğit birer erkek deve veriyordu. Peygamberimiz, Hazreti
Hatice`nin ticaret Malını Şam`a götürmek için ,ilk defa dört tane erkek
ve genç deveye anlaştılar. Peygamberimizle Kervan halkı Şam`a gitmek
için yola koyuldular: Şam topraklarından Busraya vardıklarında
peygamberimiz orada getirdiği bütün malları çok karlı bir şekilde satıp
alacaklarını aldıktan sonra,Mekke’ye yardımcısı olan Meysele ile
birlikte geri döndü.
PEYGAMBERIMIZIN EVLENMESI
Peygamberimiz
hazreti Hatice adına ticaret yaparken, Peygamberimizdeki harikulade
halleri görmüş ve yardımcısı Meysele ile Peygamberimize evlilik teklif
etmişti. Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek Kureyşlilerin en soylu
kadınlarından olan hazreti Hatice ile evlendi.
PEYGAMBERIMIZIN COCUKLARI
Peygamberimizin,
hazreti Haticeden,iki erkek çocuğu,dört kız çocuğu doğmuştur Isimleri
şöyleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep,Rukayye ,Ümmü Külsüm,Fatima ve
Cariyesi Mısırlı Maria`dan doğan Ibrahim`dir.
KABENIN KUREYŞILERCE YENIDEN YAPILISI VE PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI
Bir
Kadın, Kabe Hareminde buhurdanlıkta Öd ağacı yaktığı sırada ,
buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kâbenin kat kat olan örtüsü
tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan gevşeyip
çatlamış bulunuyordu. Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ilede
Kâbenin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti.
Bunun
icin,Kureysliler Kabenin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve
üzerinede,tavan çatmak istiyorlar,fakat, yıkmağa kalkarlarsa azaba
ugrayabileceklerinden korkuyorlar,aralarinda meşvere ediyorlardı.
Am
bu sırada Rum tüccarlarından birisine Ait olan inşaat malzemesi yüklü
bir gemi Cüdde sahillerinde parcalandi,bunu fırsat bilen Kureyşliler
aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kabe inşaası için gerekli
malzemeleri almış oldular.Ve Kâbenin inşaatına başladılar.
Hacerül
Esved taşı yerine konulacağı zaman kabileler ,birbirleriyle
anlaşamadılar. Hatta işi okadar ilerlettiler ki aralarında kavga
yapmaya çok az bir zaman kaldı. Kureyşiler, Bu iş üzerinde, dört veya
beş gece durdular. Sonra Kureyşin yaşlılarından Ebu Ümeyye b. Mugire
bir teklifte bulundu;
Teklifine göre ,mescidin kapısından giren
ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı. Bütün kavmin uluları bu
teklifi kabul ettiler.
Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi, bütün kureyşliler el çırparak El-Emin`in hakemligine razıyız dediler.
Peygamberimiz
de hakemlik yaparken bütün kabilelerden birer kişi alarak Hacerul
Esved-i bir beze koydurdu,ve onu konulacak yere getirttikten sonra
besmele çekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi yerine koymuş oldu.
Geri: Hz Muhammed'in [S.A.V] HayaTı
ßunu ezbere bıldıgım ıcın kendımı sewıorm sagol admnım ßu işi biLiosn
*/* Tv DiziLeRi & EĞLenCeLi FoRum Mekanı *\* :: «º))))»«·´¯`·HeR TeLdeN·´¯`·¸»«((((º» :: İsLam BöLümü :: PeygambeRLeR HayaTı :: Hz MuHaMMeT [S.A.V]
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz